8 Nisan 2008 Salı

Gelişmelerden Haberler

Şubat ayının son günlerinde ortaya çıkan "Sebze Bahçesi" oluşturma düşüncem gerçek olmak üzere. Hatta gerçekleştirdiğimi bile söyleyebilirim. Evimin içinde çimlendirmeye çalıştığım domates, hıyar, biber ve patlıcanların yanı sıra, Mart ayının ikinci yarısında Soğan, havuç, turp maydonoz ve marul tohumlarını küçük bahçemde toprakla buluşturmuştum.

Evde büyümeye çalışan fidelere eşlik etmek istercesine, bahçedeki tohumlar da toprağın üzerinde, gök yüzüne doğru yükseliş yolculuklarına başladılar. Önce marullar, sonra turp ve maydonoz. Şimdi de havuçlar toprağın üzerinde göründüler.

Bu sabah hepsine hoş geldiniz dedim.

Evin içindeki fidelerim görülmeye değer doğrusu. Hepsi cam önünde, yeni maceralara atılmak üzere hazırlanıyorlarmış gibi. http://www.agaclar.net/ sitesinde, yazılarıyla sebze yetiştiriciliğinin inceliklerini paylaşan Sn. Selahattin YILMAZ bey' in öngörüsü doğrultusunda 20 Nisan civarını beklemek zorundalar.

İtiraf etmeliyim ki bir canlinin yaşama merhaba demesine tanıklık etmek çok keyifli. Yıllar önce akvaryum balıklarıyla ilgilenmiş ve üremelerini sabahlara kadar izleyerek neler yaşandığına tanıklık etmiştim. Bu benim ikinci deneyimim. Sebzelerin boyunları bükük bir şekilde toprağın üzerinde görünmeye başlamaları inanılmaz heyecanlı.

Kendi çocuklarımın doğumlarına şahitliğim yalnızca hastahane koridorlarında volta atarak olmuştu. Kısacası bir annenin yaşadıklarının yanında hiçlik ile eşdeğer bir durum. Kendi içinde zor olmakla beraber, annelerin, annelerimizin duyduklarının, hissettiklerinin ve gördüklerinin yanında pek sözü edilesi bir durum değil.

Benim fideler bu gün itibari ile çok iyi durumdalar. Günlük gibi bir şey tutuyorum. Gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğim.

2 Nisan 2008 Çarşamba

BAŞLARKEN

"Başlarken", neden başlarken? Daha önce iki kez web sitesi denemesi yaptık. Her ikisi defoveo fotograf grubunun web sayfaları idi. www.foveo.org hala yayında. 7 arkadaşımla birlikte çıkmış olduğumuz fotograf yolculuğu devam ediyor.

Burada ise sebzelerin dünyası ile ilgili bir şeyleri paylaşmak istiyorum. "Söyleyeceklerim var" deken doğaya ve fotograf dair biraz fotograf, biraz sebze söyleşileri ile buradan söyleyeceklerimi söylemeye çalışacağım.

Yeni yazılarımı daha uzun ve bir konu etrafında yazmak üzere.

Turgut ŞENERDEM

18.04.2008/ Domatesler Şaşırdı

Gerçekten de domates fidelerini şaşırttım. Dün akşam eve döndüğümde kaplarına sığamıyan domates fidelerimi şaşıttım. Bu sabah baktığımda, hepsinin keyflerinin yerinde olduğunu görünce ben de keyflendim doğrusu.

Böylece ikinci aşamayı geçmiş olduk. Bu aşamanın bayağı heyecanlı oldunu itiraf etmeliyim. Çünkü her elime aldığım fidenin boynunu bükmeye başladığını görmek bayağı stresli bir durumdu. Hele hele okuduğum yazılardan, şaşırtma sırasında toprağa diktiğimiz fidelerin köklerini zedelemememiz gerektiğini bilmek beni daha da huzursuz etti. Biraz özen, biraz deneme - yanılma ile fideler saksılarda toprakla buluşup ilk can sularını alınca görüntülerinin bildiğimiz şekle dönüşmesi nedeniyle biraz rahatladım. Fideler, hala dik ve canlı. Şimdi biraz zamana ihtiyaçları olduğunu biliyorum. Su meselesi önemli. Ne çok, ne az. Kontrollu bir şekilde ihtiyaç kadar su verilecek.

Bir konu beni korkutuyor!
Toprak.
Toprağın uygun olduğundan emin değilim.
Biraz torf, biraz gübre, biraz zeolid ve bahçe toprağı karışımı. İşte saksılardaki toprak. Bakalım neler olacak. Bu gün itibarı ile her şey iyi gibi gözüküyor. Durum, akşama biraz daha netleşecek.

Bu pazar ( 20.04.2008 ) Agaclar.net Bursa ekibi ile buluşacağız.